ÖZET: İnsanların kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirmesi ya da iklim koşulları nedeniyle daha az güneş ışığına maruz kalması ve dengesiz beslenme, D vitamini eksikliğine bağlı problemlerin yaygınlaşmasıyla sonuçlanmıştır. Mevcut bilimsel veriler 25-hydroxyvitamin D (25(OH)D) düzeylerindeki yetersizlik ile bazı psikiyatrik hastalıklar arasında da bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca D vitamini yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan bedensel hastalıklarda psikiyatrik bozuklukların da daha sık görülmesi bu ilişkiyi destekler niteliktedir. D vitamini sinir sistemi için önemli bir biyokimyasal madde olup koruyucu işlevleri olan nörotrofik faktörlerin sentezlenmesinde görev aldığı ve antioksidanları artırdığı gösterilmiştir. Monoaminlerin sentezlenmesinde rolü olduğundan hem duygudurumun düzenlenmesinde hem de bilişsel işlevler üzerinde etkisinin olması beklenen bir durumdur. Bu yazıda öncelikle D vitamini eksikliği ile ilişkili olması muhtemel olan otistik bozukluk, bilişsel bozukluklar, demans, şizofreni, depresyon gibi psikiyatrik bozukluklar ve olası mekanizmalardan bahsedilmiştir. Daha sonra D vitamini eksikliği ile bağlantılı medikal patolojilerde gözlenebilen psikiyatrik belirtilere değinilmiştir. Son olarak da D vitamini eksikliği ile ilişkili olması muhtemel psikiyatrik tabloları önleme ve tedavi yaklaşımı hakkında bilgi verilmiştir.