Amaç: Olanzapin tarafından tetiklendiği rapor edilen birçok lökositopeni vakası genelde yaşlılık yada diğer metabolik hastalıklarla ilişkilidir. Burada Obsesif Kompülsif Bozukluğu (OCD) olan ve Olanzapin ile tedavisi sırasında kendisinde nötropeni gelişen 23 yaşında bir kadın hasta ele alınmıştır.
Vaka: Üç yıl önce OCD tanısı konmuş olan hasta daha önce SSRI’ler ile tedavi edilmiş, birkaç ay önce ilaç almayı bırakmıştır. OCD semptomları şiddetlenmiş ve buna ek olarak psikomotor ajitasyon, iritabilite, tedaviyi reddetme ve kötülük görme hezeyanları başlamıştır. Hasta hastaneye yatırılmış ve 5 mg/gün Olanzapin, 3mg/gün Lorazepam verilmiştir. Hastaneye yatış gününde rutin hematolojik ve biyokimyasal laboratuvar inceleme sonuçları normal aralıklardaydı. Olanzapin dozu dört günde 15mg/güne kadar çıkarılarak psikoz belirtilerinin büyük ölçüde ortadan kalkması sağlanmıştır. Tedavinin altıncı gününde nötropeni görülmüş ve Olanzapin derhal durdurularak Lorazepam devam ettirilmiştir. Herhangi bir enfeksiyona dair herhangi bir klinik belirti görülmemiştir. Olanzapinin kullanımının bırakılmasının ardından kan hücresi sayımları ilk günden itibaren artmaya başlamış ve altıncı gün normal aralığına dönmüştür. Herhangi bir özel tedavi gerekli olmamıştır. Psikiyatrik semptomlar 4 ay boyunca 200mg/g Sertralin ile kısmen giderilmiştir.
Sonuç: Olanzapinin hematolojik etkileri halen yeterince açık ve net olmamakla birlikte, bu vakadaki herhangi bir metabolik sorunu olmayan genç hastada nötropeniye neden olabilecek tek olası etken Olanzapindir. Bu vaka antipsikotikler ile tedavi edilen hastaların herhangi bir risk faktörü olup olmadığına bakılmaksızın takip edilmesinin önemini vurgulamaktadır.