Nörobilişsel testleri kullanarak, şizofreni hastalarının semptomsuz çocuklarındaki ana bilişsel alanları, psikopatolojisi olmayan ebeveynlerin sağlıklı çocuklarıyla kıyaslayarak değerlendirdik. Şizofreni için yüksek riske sahip çocukların, dikkat, bellek, sözel-dilsel yetenek ve yönetici işlevleri gibi temel alanlarda önemli bir bozukluğa sahip olacağı hipotezini kurduk. Şizofreni tanısı konan bir ebeveyne sahip otuz semptomsuz çocuk (17- erkek, 13- kadın, zeka katsayısı = 99,6 ± 13,6, yaş = 12,69 ± 2,32 ve eğitim = 5,8 ± 2,3 yıl) ile cinsiyet (19-erkek,18-dişi), IQ (106,05 ± 14,70), yaş (12,48 ± 2,58) ve eğitim yılı (6,0 ± 2,5) olarak eşleştirilen 37 sağlıklı çocuk değerlendirildi. Çalışma grubu; işleyen bellek (İşitsel sessiz harf trigram testiyle değerlendirildi), odaklanmış dikkat (Stroop testi), dikkat hızı (İz sürme testi), bölünmüş dikkat (İşitsel sessiz harf trigram testi), yönetici işlevleri (Wisconsin kart sıralama testi), sözel akıcılık (Kontrollü kelime çağrışım testi) ve bildirimsel bellek (Rey sözlü öğrenme ve Kısa süreli hafıza testi) gibi bilişsel alanlarda önemli oranda düşük performans gösterdi. Bununla birlikte, sözel dikkatte (İleri sayı menzili testi) veya sürekli dikkatte (TOVA, sürekli performans görevi) gruplar arasında bir fark tespit edilmemiştir; ikincisi şizofreni için bir öngördürücü olduğu sık olarak bildirilmiştir. Şizofreninin bilişsel endofenotipini saptamak amacıyla, hafif defisitleri saptayan yeterince zorlayıcı testler uygulayarak uyumlu gruplardaki nörobilişsel alanların kapsamlı değerlendirmesini yapmak daha mantıklı görünmektedir. Buna ek olarak, genetik analizle birlikte nörobilişsel işlevleri değerlendiren daha büyük bir örnekleme sahip boylamsal çalışmalar, bozukluğun genetik arka planının endofenotip kavramı içinde açıklanmasına ilişkin ipuçları sağlayabilir ve erken müdahale adına yeni hedefler olarak kullanılabilir.